25 Ocak 2013 Cuma



Zordur sevdaları denizcilerin..
Saklı ve katı dünyalarında özlemleri gizli yaşanır.
Sevdaları uzaktan size göz kırpan deniz fenerleri gibidir,
Varlığını bildiğin ama tam göremediğin.
Belli etmezler sevdalarını.
Zordur bir denizciye sevdalanmak,
Senden önce kalbini çalan denize rakip çıkmak zordur.
Vazgeçilmeyen tutkulu bir aşığın ağırmaları sonucunda
Sevdiğin adamın ona gidişine seyirci kalmak,
Sessiz durmak,beklemek özlemek..
Yasaklı duygular olarak bunları ortaya dökmemek.
Sevdalısına,denize bakıp gözlerinin ferini sevdalığında bırakmak.
Sevdiğin adamın en büyük sevdasına gidişinin ardından
Onunla oynaşmasını seyretmek.
Fırtınadan yorulmuş mağrur dönüşünü beklemek,
Sabretmek..
Gidişlerine olduğu gibi dönüşlerine de açık bırakmak kapıyı.
Zordur bir denizciye sevdalanmak..
Her limanda bir aşığı yoktur denizcinin,
Bir sürü limanı olan bir sevdası vardır.
Niye sever böyle bir adamı bir yürek?
Denize sevdalanmış bir adamı?
Yüreği hoyrattır ve yumuşak.
Sözleri sarsıcı, sarıcı ve sıcak.
Bakışları korkutucu ve ürkek.
Açık ve karanlık.
Sessiz ama konuşkan.
Ne garip bir tezattır bunların hepsini içinde barındırmak..
Gizemli..
Bu gizem seni çeker önce;
Seyrettikçe ve dinledikçe seversin,
Sevdikçe seyre dalar ve yaklaşırsın.
Başka bir dünya sunar sana bildiğinden uzak,
Görebileceğin kadar yakın, dokunamayacağın kadar uzak.
Renkli ve canlı.
Ama bilmezsin, bilemezsin ki bazen durgun bazen fırtınalı
Anladığında ise yüreğin sende değildir zaten
Ve sen artık deniz olmuşsundur..

1 yorum:

  1. ya sundugu o baska dunyada denız kadar severse baskasını bır denız sevdalısı? ve ya bır kere denızler kadar engın bır ask yasarsa sadece yanlıs zamansa? o zaman ne olur pekı ?

    YanıtlaSil